7 Nisan 2008 Pazartesi

13 SAYISI

13 sayısı özellikle Hristiyanlık tarafından uğursuz olarak kabul edilmiştir.
kökeni İskandinav mitlerinde geçen bir öyküye dayandırılmaktadır. Bu öyküye göre düzenbaz tanrı Loki, diğer 12 tanrının katıldığı bir şölene 13. olarak giderek eğlenceyi bozmuştur. Bu olay İskandinav halklarının en gözde tanrısı Balder'in ölümüyle sonuçlanan kavgaya yol açmıştır.
Hristiyanlıkta 13 sayısının uğrusuzluğu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. bunlardan birine göre İsa'nın Son Yemek olarak bilinen ve Roma tarafından tutuklanmadan önce havarileri ile son kez bir araya geldiği yemekte masada 13 kişi vardır (12 havari ve İsa). Masadaki 13. kişi olan Yuhanna onu ele verir.
Bunun dışında bir başka teoriye göre İstanbul'un Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildiği 1453 yılının rakamlarının toplamı 13'dür.
Bu boş inanç Hristiyan dünyasında öylesine güçlüdür ki, bazı kimseler 12 kişiyle birlikte aynı masaya oturtmaktan kaçınır; birçok otelin 13 sayısını taşıyan odası ve 13. katı yoktur. Çoğu zaman yaşanan tesadüfler de 13 sayısının uğursuzluğuna yorulur. NASA'nın insanlı ay yolcuğunun 7. uçuşu olan Apollo 13 projesinin başarısızlığına neden olarak isminde geçen 13 sayısı gösterilmektedir.
Bu boş inanç çok sayıda edebiyat eseri ve sinema filmine de konu olmuştur.
(13. Cuma, 13. Hayalet, 13. Kat)

http://tr.wikipedia.org/wiki/13_(say%C4%B1)

istiyoru

Bir de ben bir şey eklemek istiyorum...

Bana göre 13 uğursuz bir sayı değildir

Çünkü ;

571 yılında Hz. Muhammed doğmuştur.

Şimdi iyi bakın

5 + 7 + 1 = 13

Şimdi size soruyorum sizin için 13 sayısı hala uğursuz mu???...!!!

7 SAYISI ÇOK İLGİNÇ (lütfen okuyun)

ER RAHMÂN: Rahmet sahibi demektir. Rahmetin lügat mânâsı Kalb inceliğidir. Rahmet, nigmet vericidir. Bütün yaratıklarına demektir.ER RAHİM: Âhirette mü'minlere, emirlerine itaat edenlere nigmet vericidir.ELHAMDÜLİLLAH: Nigmet karşılığı değildir. Dikkat edin!.. Merhamet: 14 de 1 Peygamberliktir. Kur’ânda: 14 yerde secde âyeti vardır.Kur’ânda: 14 ELHAMDÜLİLLAHİ RABBİL ÂLEMîN ile başlayan âyet-i kerîme vardır.7 si dünya, 7 si Âhiret içindir.7 ve 14 rakamında büyük bir sır gizlidir. Beni bağışlayın bildiklerimi söyleyemem... Yalnız bazı şeyler söyleyebilirim dikkat buyurun!CEBRAİL : 7 harflidir. AZRAİL : 7 harflidir. MİKÂİL : 7 harflidir.İSRAFİL : 7 harflidir.MÜHR-Ü NÜBÜVVET : 7 harflidir. İSRÂ SÛRESİ : 14 âyet'tir.Seferi olan namazların farzları ikişer rekât kılınır. Bu emirdir. Farzları : 14 rekâttır.Bu rakamlarda birşeyler gizlenmiştir. Kâinat 7 günde halk olmuştur.Fatiha:?Kul hüvallahu Ahad : 7Kul Euzü.. El felak : 7Kul Euzü.. En nas : 7Âyet-el kürsi : 7Cenabı HAKK 70 bin perde arkasındadır.70 bin LÂ ÎLÂHE İLLALLAH...7 kat Semâvât...Nefsin 7 mertebesi vardır..7 ler...GAVS – ÜÇLER - DÖRTLER – (Evtad) Yediler - Kırklar - 300 ler - 3000 ler : Bunlar da 7 dir.Haftanın günleri 7'dir.ZUHAL, MÜŞTERi, MERiH, ŞEMS, ZÜHRE, UTARİD, KAMER : 7 kandilli Süreyya yıldızı.Dübbü Ekber, Dübbü Asgar 7'şer yıldızdır. Bunlar vasıtasıyla KUTUB yıldızı bulunur.ZiYÂ - 7 renktir. “Yediden yetmişe kadar” sözü. Bunlar kuru laflar değildir. İnsanda 5 duygu vardır: Görme, işitme, tatma, koku, hissetme (lems). İki tane daha vardır.O duygular, hassalar, ikisi de ibadetle kazanılır... O zaman onlar da 7 eder.İBADET: insanda olan bir şey işte bu iki şeyi ortaya çıkarmağa insanı hazırlar. Onu ortaya çıkaran da MÜRŞİDdir.Çile'de ortaya çıkar. Hâlvet'te idrake geçer.RESÜLÜ EKREM'E 7 şey farzdır.1 - Gece namazı kılmak,2 - Abdestli gezmek,3 - Yerde yatmak,4 - Soğan, sarımsak yememek,5 - Kin tutmamak,6 - Affetmek,7 - Ruhunu teslim ettiği yere gömülmek.Gökte Ay 14 günde bedr-i tam olur. Ondan sonra küçülmeye başlar.7 Tuğlu vezir. En büyük vezir. Kanunî Süleyman zamanında vezirin en yüksek rütbesi.Ashab-ı Kehf 7 dir.Gökler 7 dir.Geceler 7 dir.Seyyareler 7 dir.Safa ve Merve koşması 7 defadır.Kâbe’yi tavaf 7 defadır.İnsan 7 şeyden yaratılmıştır.Rızık 7 cinstir.HÂ MÎM ler 7 âyettir.Fatiha 7 âyettir.Kur’ân 7 sarf ve 7 lügat üzeredir.Secde 7 âza üzerinedir.Cehennemin isimleri, kapıları, katları 7 dir.AD kavmi 7 günde helak olmuştur.Yusuf Peygamber 7 yıl zindanda kalmıştır.Zenginlik 7 yıldır.Kıtlık yılları 7 dir.Kadınlara akrabalık haramları 7 dir.Şehidlik 7 mertebedir, 7 türlüdür.ALLAH Kur’ânda 7 şeye yemin eder:1 - Yıldızların mevkilerine,2 - Kıyamete, 3 - Geceye, 4 - Atlara, 5 - Sabaha,6 – NÛR-U RESÛLULLAH’a,7 – ZÂT-I ECELL ALÂ’larına.Bunlar bu kadar yeter. Hayvanlardan da biraz bahsedelim. Dünya hayvanlarla doldu.Tek tırnaklı – Dört ayak iki tırnaklı – Dört ayak üç parmaklı – İki ayak dört parmaklı – İki ayak beş parmaklı – İki ayak1 Tırnak : 4 ayak,2 Tırnak : 8 ayak,3 Parmak : 6 ayak,4 Parmak : 8 ayak,5 Parmak : 20 ayak,-------- ---------15 46 15+46 = 61 ....... 6+1 = 71+5 = 6 ....... 4+6 = 10 ....... 10+6 = 16 ....... 1+6 = 715+10 = 25 ....... 2+5 = 7Hayvanlarda bunlardır. BİSMİLLAH her şeyin başıdır.


http://www.frmtr.com/dini-sohbetler/935915-7-sayisi-____cok-ilginc.html


Bir başka yerden ...??!111!!9

Hafta 7 gun,Gokkusagi 7 renk,Dunyanin 7 Harikasi kabul gormus,Soyumuz 7 gobek,Dunyada varsayilir 7 kapi,Buyuk Ayi 7 yildiz'li, Insan 7 cakrali,Nota sayisi 7,Islam dininine gore Kainat 7 safhada yaratildi,Kabe'nin etrafi 7 kere tavaf edilir (dolasilir),Manevi bilgeligin rakami yine 7,Katoliklerde 7 sakrament esas,Yahudilerde Kutsal Samdan 7 Mumlu ,Eski Yunan Uygarliginda 7 Akilli Adam varsayilmis,Mitolojide ise 7 esas Tanri varsaymislar,Misir'da Gunes Tanrisi RA 7 ruhlu,Tibet'te 7 Buda, Cin'de kutsal 7 element varmis,Feng Shui'de iletisim sayisi 7,Tamamlanmis olmak esittir 7,Afrikalilarin Kwanza Bayrami 7 sembollu,Zulu susleri 7 renkli,Eskimolarda Kar 7 isimli,Hurmuz bile 7 kocali, Dinlenmek haftanin 7. gununde,Ciceklerden 7 veren gul ,7 Tepe ustunde Rio,7 Tepe ustunde Roma,7 Tepe ustunde Istanbul,James Bond bile 007,Yuzde 7 nokta (acik) var. (agiz, kulak 2, burun 2, goz 2), Dunyada var olmus 7 kita,Denizlerin figurativ sayisi 7,Kizilderililere gore mevsimler 7 tane,Avustralya yerlileri Aborjin ve Kulin'lere gore de mevsim 7 tane,Tum Japonlarda rakamlarin en ugurlusu 7,Tarot falinda 7 zafer,Pamuk Prenses ve 7 cuceler,Ilkokulun baslangici 7 yasGokyuzu 7 kat,VeUNESCO'nun bu sene 7 nci "kisiye ozel" yili : 2007 Mevlana Yili(MEVLANA Dogum yil donumu 1207 - 2007),

Bilinmeyen Meslekler

Zamanla Kaybolan Meslekler:
Gelisen Endüstri ve insanligin gelisen talep ve ihtiyaçlari maalesef zamanla bazi mesleklerin kaybolmaya yüz tutmasina sebep olmustur. Bütün bu meslekler büyük bir el emegi, maharet ve ustalik gerektirmektedir. Sadece bu meslekerli hatirlatmak için degil, belki de yeni nesilde bu mesleklere karsi biraz azalan saygiyi ve eski geleneklerimizi tanitmak için bu mesleklerden 12 tanesini kisa textlerle ve ufak resimlerle bir bakista sizlere sunmaya çalisiyorum:
Keçecilik
Kosumculuk
Hasircilik
Nalbantlik
Esanscilik
Semercilik
Kasikcilik
Sedefkarlik
Zembilcilik
Urgancilik
Tas Isciligi
Çömlekcilik
,
Keçe, yün, kil ya da pamugun islak ortamda çignenip dövülerek liflerinin birbirine kaynasmasiyla elde edilen ve örtü, yaygi, çadir, giysi yapiminda kullanilan kaba kumastir. Keçe Orta Asya’dan beri Türkler tarafindan bilinmektedir. Osmanlilarda Konya, Diyarbakir, Afyon, Isparta, Usak, Urfa, Bursa keçe üretim merkezleri olarak tanindi. Ahilik örgütleri içinde yer alan esnaf loncalarinda keçecilik, önemli bir yer tutuyordu. Kalfa ve ustalar 6-7 yil süren hairlik dönemlerinde yün ditme, yün atma, ayakla yün tepme, kaliba yün hazirlama, hamamda keçe pisirme gibi yöntemleri ögreniyorlardi.
Basa Dönüs
,,
Kosum, bir kosum hayvaninin araba, kagni gibi araçlara ya da saban, pulluk gibi aletlere kosulmasini saglayan kayis takimidir. Kosumcu, cesitli kosum parçalarini yapan kimsedir. Ilk kosum takimlarina M.O. 4 yy’da Mezopotamya’da rastlanmaktadir. Günlük hayatinda ve meydana getirdigi uygarliklarda atin büyük yeri olan Türkler kosum takimlarini Orta Asya’dan beri kullanmaktaydilar. Bugün kosumculuk, kosum hayvanlarinin önemini kaybetmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan bir meslek haline gelmistir.
Basa Dönüs
,,
Hasir, kurumus bitki saplari ve saz gövdelerinin birbirine geçirilmesiyle örülen, genellikle taban dösemesi bazen duvar ve tavan kaplamasi olarak kullanilan bir cins yaygidir. Hasirlar, yapildigi sazin incelik, kalinlik ve türüne göre Trablus hasiri, Misir hasiri, Kaba hasir vb.adlar alirdi. Boyanmis sazlarla hasirlara desenler yapilirdi.Osmanlilarda hasircilik, XVII.yy’dan baslayarak önemli zanaat kollarindan biri durumuna geldi. Istanbul’da Hasircilar Çarsisi adiyla çarsisi bile vardi.Günümüzde hasircilik sadece kirsal kesimde belli oranda devam etmektedir.
Basa Dönüs
,,
Nalbantlik, At, essek, katir gibi binek ve hizmet hayvanlarinin toynaklarina koruma amaciyla nal çakma zanaatina nalbantlik denir. Nallar hayvanin toynagina “nal tokmagi”denen tahta tokmaklar ya da nallama adi verilen özel çekiçle çakilir.Geçmiste ulasim, tasimacilik ve çesitli hizmetlerde hayvanlarin yaygin olarak kullanilmasi nedeniyle, nalbantlik 20.yüzyilin ilk yarisina kadar önemini korudu.Osmanli ordusunda nalbant ihtiyacini karsilamak üzere,bir Askeri Baytar Mektebi’nin kuruldugu biliniyor.
Basa Dönüs
,,
Esanscilik, iki kapakli dört tarafi cam bir kutu içine yerlestirilmis küçük siselerde esans satma isidir.Esancilar genellikle köy, kasaba ve sehirlerin pazar yerlerinde, kahvehane, lokanta gibi toplu yasama mekanlarinda dolasir; belli ücret karsiliginda bir miktar esansi bir enjektör araciliyla müsterilerin üzerine püskürtürlerdi. Esansciligin dev bir sektöre dönüstügü günümüzde, eski tip esanslara ve esanscilara çok çok az rastlanmaktadir.
Basa Dönüs
,,
Semer = Beygir,katir,esek gibi hayvanlarin sirtina yük baglamak bazende binmek için kullanilan, agaç bir iskeletin sazla doldurulmus “yatak”tan olusan üstlügüdür. Semer genellikle agaç, çuval ve sazdan yapilir.Yük baglamak ve binek hayvanina rahat binmek için kullanilir. Semerler boyunlu ve çatal semer olarak ikiye ayrilir. Ilk kez Araplar ve Iranlilar tarafindan kullanildigi söylenir. Türklere de onlardan geçmistir.
Basa Dönüs
,,
Kasikcilik, Anadolu’da, ilk kasiga, Çatalhöyük ve Hacilar’da rastlanmistir.(M.Ö. 7-6 binyil). Kasiklar Anadolu’da yapildiklari malzemeye göre adlandirilir. Önce topraktan yapilan kasiklar daha sonra tahtadan ve madenden yapilmaya baslandi. Tahta kasiklar daha çok simsir, ardiç, gürgen, mese, armut, karaagaç, gibi agaçlardan, metal kasiklar ,demir, bakir, pirinç, gümüs ve altindan yapilir. Anadolu’da kasiklari ile ünlü merkezler arasinda Konya, Akseki, Kas, Gedi, Gevye tarakli, Bolu, Kastamonu, Bergama, Bursa, Eskisehir, Anamur, Silifke özellikle anilabilir.
Basa Dönüs
,,
Sedefkarlik , sedef üzerinde çalisma, sedef kakma esya yapimidir. Bu isi yapan ustalara da sedefkar denirdi. Sedefkarlik Osmanlilar’da önemli bir meslekti. Özellikle 16.yy’da kendine özgü bir üslup kazanmisti. Osmanli Sarayinda sedefkarlarin çalistigi özel atölyeler vardi. Bunlar, tahtlardan saltanat kayiklarina kadar, padisahlarin pek çok esyasi üzerinde bu ince sanati uygulama imkani buluyorlardi. Bugün önemini büyük ölçüde kaybeden sedefkarlik konusunda Topkapi Sarayi’nda sedef kakmali esyalarin restorasyonuyla ilgilenen bir bölüm bulunmaktadir.
Basa Dönüs
,,
Hasirdan ya da sazdan örülerek yapilmis kulplu torbaya zembil denir. Selçuklular’in ve Osmanlilar’in günlük hayatinda zembil esyalarinin büyük önemi vardi. Sanayilesmenin gelismesiyle birlikte zembil esyalarin günlük hayat içindeki önemi büyük ölçüde kaybolmustur. Bugün zembil esyalari, daha çok kentlerin varoslarinda ve kirsal kesimde üretilmekte ve kullanilmaktadir.
Basa Döns
,,
Urgancilik, urgan yapim ve satis isidir.Urgan kenevir, keten, jut, pamuk gibi dogal liften yada poliamid, polyester gibi sentetik liften yapilr. Insanlik tarihinde önemli bir yere sahip olan urgancilik mesleginin geçmisi Antikçaga kadar uzanmaktadir. Sanayilesmenin gelismesi, sicim ve urganlarin mekanik olarak üretilmesiyle birlikte günümüzde urgancilik meslegi, kaybolan meslekler arasina katilmistir.
Basa Dönüs
,,
TAS ISÇILIGI, Yerlesik hayata geçmeleriyle birlikte Türklerin hayatinda tasin önemli bir yeri olmustur. Selçuklular’dan baslayarak Türkler, tasi sanatkarane bir sekilde islemeye, kemer ve nakis süslemeye büyük önem vermislerdir. Han, hamam ve kervansaraylarda, bugün bile hayranlikla izlenen benzersiz örnekler ortaya koymuslardir. Günümüzde hem tasin öneminin azalmasi hem de “sanatkar” bakisin kaybolmasiyla birlikte tas isçiligi de giderek azalmaktadir.
Basa Dönüs
,,
Cömlekcilik Çömlek,topraktan yapilan ve pisirilerek saglamlastirilan kap, tenceredir.Çömlekcilik, Anadolu’da cilalitas devrinden beri bilinmektedir. Özellikle Mersin, Çatalhöyük, Hacilar, kültepe ve Bogazköy çömlekleriyle ünlüdür. Günümüzde bilinen en eski çanak çömlek örnekleri, Anadolu’da çatalhöyük’te ele geçen ve yaklasik 9000 yil önceye ait seramiklerdir. 12.yy’da Ortadogu’da islam çanak çömlekçileri sir maddesini kil hamuruyla karistirip saydam yumusak porselen yapimini denemislerdir.
[ Back ]

Copyright © 1999 Aysen Doymaz.All rights reserved.Revised: 20.03.'99

KAYNAK = http://www.aysen.net/meslektr.htm